Ekonomik Kriz ve Diyabet Dr. Wolf FUNFACK
“Küba’daki ekonomik kriz diyabet oranını düşürdü.” Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra Küba ağır bir ekonomik krizin etkisi altına girmişti. Bu kriz ve bunu izleyen çok ağır seyirli iyileşme süreci, diyabeti önleyici bilimsel araştırmalar açısından çok yararlı sonuçlar doğurmuştur. Vücut ağırlığındaki çok küçük bir azalma bile, özellikle bedensel egzersizler de yapılıyorsa, diyabete yakalanma riskini ciddi biçimde azaltabilmektedir.
Küba, Sovyetler Birliği tarafından yapılan ekonomik yardımlara uzun süre bağımlı kalmıştı ve Comecon‘un (Karşılıklı Ekonomik Yardımlaşma Konseyi) iktisadi açıdan etkin olduğu bölgenin doğrudan içinde bulunmaktaydı. Hem Sovyetler Birliği’nin hem de Comecon’un dağılmasıyla birlikte, Küba’nın şeker kamışı ihracatı çöktü. Ülkede, buna bağlı olarak petrol ve aralarında gübre ve böcek ilaçlarının da bulunduğu petrol ürünlerini satın almada kullanılacak döviz sıkıntısı baş gösterdi. Bunların sonucunda ülkenin gıda maddesi üretiminde ciddi darboğazlar yaşandı.
Gıda maddesi üretimindeki bu darboğazla birlikte, 1991 – 1995 yılları arasındaki dört yıllık süreçte yetişkin Kübalıların vücut ağırlıklarında 4 ile 5 kg. civarında azalma kaydedildi; buna bağlı olarak, tip 2 diyabete yeni yakalanan hasta sayısı yarı yarıya azaldı.
Ülkede otomobillere koyacak benzin bulunamayınca hükümet, halka bir milyondan fazla bisiklet dağıttı ve bu girişimiyle (zorunluluktan yapmış bile olsa) diyabet uzmanlarının “zayıflama rejimleri ancak bir spor programıyla birlikte uygulanırsa yararlı olur” çağrılarına uymuş oldu. Bilindiği üzere, diyet sırasında spor yapılmazsa, yağ yerine kasların erimesi riskiyle karşılaşılabilmektedir.
Bahsedilen tarihlerde diyabet oranları büyük ölçüde sabit kaldığı için, normal koşullarda diyabete yakalanma oranı yılda binde 2 iken, izleyen yıllarda binde 1,8’e inmiş, diyabete bağlı ölüm oranları ise yılda yüzde 0,7 oranında gerilemişti.
Küba, 1995’ten sonra ekonomik krizden çıkmaya başladı. Hükümet, 1998’de Venezuela Devlet Başkanı Hugo Chavez gibi yeni bir müttefik ve sponsor buldu. Küba’nın ekonomik gücü giderek artmaya, buna paralel olarak da Kübalıların vücut ağırlıkları günbegün yükselmeye başladı. 2010 yılına gelindiğinde Kübalıların ortalama vücut ağırlıkları 9 kg. artmıştı.
Tabii bu değişim de sonuçsuz kalmadı: 2009 yılında diyabete yeni yakalanan Kübalıların oranı binde 2,4’e yükselmişti; yani bu, gıda darboğazı yaşandığı yıllara oranla yeni vakaların iki katına çıkmış olduğu anlamına geliyordu.
Diyabete bağlı ölüm oranları ise 2002 yılında yılda yüzde 3,31’e yükselmişti.
Bu da, kriz öncesi değerlere çoktan geri dönüldüğünü göstermektedir. Kübalıların artık sahip oldukları tek şey, gereğinden fazla yiyecek değildir. Venezuela’dan artık yeterince benzin aktığına göre, Amerikan ambargosu döneminden kalma antika bisikletler büyük olasılıkla kullanılmadan bir köşede durmaktadır.
Kaynak: Britisches Ärzteblatt (BMJ 2013; 346: f1515)
Almanca'dan çeviri, Ocak 2016
Cember-Online, 13.12.2024
Konuyla ilgili tüm soru veya önerileriniz için, bizimle temasa geçebilirsiniz: cember@cember-online.com
Tweet |