«Sağlıklı, Mutlu ve Zinde Bir Hayat İçin
Haber Portalımızı Takip Edin...»

EN | DE

Biyo Gıdalar Dr. Wolf FUNFACK

Alman Hekimler Gazetesi’nin 4 Eylül 2012 tarihli sayısındaki bültende, "Stanford Üniversitesi’nin" biyolojik gıdalara ilişkin yaptığı bir araştırmanın özeti yer almıştır. Biyo gıdaların gözümüze pek sağlıklı görünmemesi, büyük ihtimalle, bu tür gıdaların üretilmesi için yüksek standartlar gerekmediği içindir. Var olan standartlar bazı endüstrilerle beraber oluşturulduğundan, bunların bir kısmı gerçekten de komik denilebilecek düzeydedir.

Örneğin; ABD’de on binlerce tavuğun yetiştirildiği bir alanda, tavukların dışarı çıkmalarını sağlayabilecek bir deliğin bulunması, biyo üretim için yeterli standardın oluştuğu anlamına geliyor. Kuş gribi salgını olduğu dönemde, enfeksiyon riskinden dolayı bu delikler ilk 6 hafta kapalı tutuluyordu. Zaten tavuklar da 8 haftada kesime hazır hale geliyorlar!

“Annals of Internal Medicine”de, 2012’de yayınlanan bir çalışmanın sonuçları, her zaman ilgi çeken sağlıklı beslenme ve ekolojik tarım konusunun yeniden gündeme gelmesini sağladı.

Stanford Üniversitesi’nden Dena Bravata ve çalışanlar literatürdeki “organik” ve konvansiyonel üretilmiş gıda maddelerinin sağlığa olan etkilerini karşılaştıran araştırmaları incelemişler. Öncelikli olarak, böyle bir çalışmanın tıbbi açıdan önemli sonuçlar vermesi beklenemez çünkü farklı beslenme şekillerini karşılaştıran büyük deneysel araştırmalar yapılmamıştır. Bravata’nın değerlendirebildiği az sayıdaki araştırma, çok kısa süreyi kapsamakta, yalnızca iki üç yılla sınırlı kalmaktadır.

Bravata’nın kullanmış olduğu araştırmaların çoğu, gıda maddelerinin içeriği ve içindeki zararlı maddelerin oranlarıyla ilgilidir ve biyo gıdaların konvansiyonel gıdalardan daha fazla vitamin içermediği anlaşılmıştır. Bu da şaşırtıcı değil! Çünkü tarım ürünlerinin hasadının ne zaman yapıldığı ve özellikle C vitamini açısından, o ürünün ne şekilde işlendiği, ne kadar sürede ve ne şekilde tüketiciye ulaştırıldığı önem taşır.

İlginç olan, eko gıdaların içerdiği fosfatın, konvansiyonel ürünlerden fazla olmasıdır. Diyaliz hastalarının fazla fosfat tüketmemesi gerektiği biliniyor. Oysa, önemli olan gıdaların biyo ya da biyo olmaması değil, seçilen gıda maddelerinin ne olduğudur (bu kişilerde et, balık, kümes hayvanı, süt veya süt ürünlerinden kaçınılması gerekir).

Bundan dışında, Bravata eko gıdaların oldukça az miktarda pestisit içerdiklerini keşfetmiştir (yüzde 38 yerine yüzde 7). Yani eko tarım da pestisitsiz gıda maddelerini garanti etmiyor. Çünkü komşu tarlalarda ne kullanıldığı bilinmiyor ve rüzgâr yüzünden, maalesef komşuda pişen bize de düşüyor! Fakat bazı çalışmalar, biyo gıda yiyen çocukların idrarında daha az pestisit olduğunu gösteriyor.

Bravata eko gıdaların tüketilmesinde sağlık açısından bir avantaj görmemektedir. Çünkü sadece “Environmental Protection Agency (EPA)” tarafından kabul edilen günlük azami miktarları baz almaktadır. Ama pestisite maruz kalmanın yüksek hastalık riski (nörolojik hastalılar gibi) oluşturduğunu gösteren araştırmalar olduğundan, bu açıklama yetersiz kalmaktadır. Bunlar genelde Bravata’nın analizinde dikkate almadığı vaka-kontrol araştırmalarıdır.

Ayrıca, eko gıdalarda daha az antibiyotik kalıntıları vardır ve dirençli bakterilerle daha az kontamine olmuşlardır. Bravata’ya göre bu durumun tüketiciyi enfeksiyonlardan koruduğunu gösteren bir kanıt yoktur. Ama gerçek olan şu ki; günümüzde antibiyotiklerin büyük kısmı tarımda değil, hayvancılıkta kullanılıyor.

Tıbbi bir tavsiye olmadığı halde, artık eko gıdaların tercih edilmesi bir yaşam biçimi olarak görülüyor. Böyle tartışmalar yüzünden (ABD ve Almanya’da) insanların ne yediklerine bakılıyor, hangi miktarlarda yedikleri önemsenmiyor.

Eko gıdaların fiyatlarının yüksek olması daha az yememizi sağlasaydı, çok şey kazanılmış olurdu. Eğer bu sağlıklı beslenme konularını sofrada tartışabiliyorsak ve bu yüzden yeme süremiz uzuyorsa, bu da bizim yararımızadır. Bilindiği gibi obezitenin nedenlerinden biri de hızlı ve çabuk yemek yemektir.

Almanca'dan çeviri, Ocak 2016



Cember-Online, 28.03.2024
Konuyla ilgili tüm soru veya önerileriniz için, bizimle temasa geçebilirsiniz: cember@cember-online.com


Cember Newsletter

Güncelleme ve bilgilendirmeleri düzenli olarak almak için, newsletterimize ücretsiz ve yükümlülüğü olmaksızın abone olabilirsiniz






        Kapat