Kortizol, Stres ve Obezite
Kortizol’ün İYİ ve KÖTÜ Yönleri: Bilmeniz gerekenler. Fazla kortizolün kasları azalttığı, karında yağ birikmesine neden olduğu bilinir! Yani yağlanma ve kilo sorunu. Ayrıca, kortizol çok azsa “kronik yorgunluk” çekilir. Bunların hiçbiri kulağa hoş gelmiyor ve bu aysbergin sadece görünen kısmı!
Kortizol Düzeyi Yeterli Olmadığında Neler Ters Gidebilir?
Kortizol fiziksel ya da duygusal strese bağlıdır. Kolesterolden üretilir ve hem sentezi, hem de salgılanması ACTH hormonu (kortizolun üretimini uyaran bir hormon) tarafından kontrol edilir. Kortizol sabahları dinç kalkıp günlük işleri yapabilmemiz için gereklidir. Kortizol sabahları yükselir ve saat 08.00 sıralarında en üst düzeye ulaşır. Bu da çok neşeli ve canlı olunmasını sağlar. Gün ilerledikçe yavaş yavaş düşer ve saat 15.00-16.00 sularında en düşük düzeyine ulaşır.
Kortizol, vücudun strese verdiği yanıt açısından çok önemlidir. Kortizol, vücudun tüm enerjisini stresle baş etmeye yöneltmesini sağlamak amacıyla, üreme ve bağışıklık sistemi gibi o an için gereksiz fonksiyonları kapatıp stresle baş edilebilmesine yardımcı olur. Kortizolün bu fonksiyonu, söz konusu stresle baş etmeye yetecek kadar kısa sürerse sorun yoktur; ancak çağımızın modern yaşantısında hiçbir şey olmasa bile stres vardır ve eğer stres kronikleşirse, bu bir sorun haline gelir.
Streste, Kortizol Vücudu Tam Olarak Nasıl Etkiliyor?
Kortizol karaciğerde yeni glikoz üretimini uyarır, karaciğerle kas hücrelerinde depolanan glikojenin yıkımına katılır. Kortizol glikoz taşıyıcılarının hücre yüzeyine doğru hareketini azaltarak insülinin glikozu hücre içine göndermesini de inhibe eder. Bunların hepsi, kanda yüksek miktarda glikoz bulunmasına neden olur.
Kortizol düzeyinin yüksek olması, bağışıklık sistemini de kısmen durdurur.
Sürekli stres altındaki kişiler devamlı hastalanır. Ya da büyük bir stres atlatan bir kişi, stresi atlattıktan hemen sonra hastalanır. Bu durum genellikle “tesadüf”e bağlanır. Oysa söz konusu olan, mücadele gücü azalan bir vücudun yenilgisidir!
Kemik ve Kaslar da Kortizol’den Etkilenir
Kortizol, aminoasitlerin kas hücresine girişini de azaltır ve kortizol seviyesi çok uzun süre yüksek seyrederse, kas hücrelerine yakıt sağlamak neredeyse olanaksız hale gelir. Kortizol kemik oluşumunu da inhibe eder ve bağırsaktan kalsiyum emilimini azaltır. Yani kortizol yüksekse, kemik ve kas gelişimi olmaz.
Kortizol düzeyi arttığında kan basıncı da yükselir. Farklı mekanizmalar bu duruma yol açar. Kortizol vücudu adrenalin ve noradrenalinin etkilerine daha duyarlı hale getirerek vücudun birçok kısmında kan akımında azalmaya yol açar. Ayrıca antidiüretik gibi etki göstererek vücutta sodyumu tutabilir. Fiziksel aktivitelerde bu etki gayet iyidir. Ancak devamlı stres altında kalınıyorsa, yüksek kan basıncı ve bazı organlardaki kan akımının azalması ve sodyum ile su tutulumu, sağlık durumunu olumsuz etkiler!
Kortizolün Vücuttaki Birkaç Etkisi Daha
Kısa vadede bu durumun yararlı olduğu, ancak kortizol uzun süre yüksek kaldığında sorun teşkil edeceği unutulmamalı:
- Gerek çok az, gerekse çok fazla kortizol üretimi, tiroid hormonlarının üretimini ve T4'ün T3'e dönüşümünü etkileyebilir.
- Kortizol gastrik asit salgısında artışa neden olabilir. Bu durum kronik olduğunda reflüye ve bağırsak sorunlarına yol açabilir. Gİ kanaldaki kan akımının azalması, çok ciddi sindirim sorunlarıyla karşılaşılmasına neden olabilir.
- Kortizol üreme sistemini de sekteye uğratabilir ve kortizol düzeyi birden yükseldiğinde ya da kronikleşip uzun süre yüksek kaldığında infertiliteye, hatta düşüğe neden olabilir.
- Üreme sistemi durduğunda Testosteron hormon düzeyi düşer. Bunun sonucunda, antrenman yaparak formda kalma hedeflerinize ulaşmanız zorlaşır.
- Kortizol histamin salgısını azaltıp hücresel yapıyı sağlamlaştırarak inflamasyonu azaltabilir.
- Artan kortizol ve kronik olarak yüksek seyreden kortizol düzeyi, meydana gelen metabolik düzensizlikten dolayı aşırı açlık ve yeme arzusuna neden olabilir.
Kortizol Üretimi Nasıl Bozuluyor?
Normalde kortizol belirli bir düzeye ulaştığında, kendisi için sinyal gönderen mekanizmaları otomatik olarak durdurur ve üretimi sınırlar. Şöyle ki:
- Hipotalamus bir stres etkeni algıladığında CRH Hormonu üretir.
- Bu da ACTH üretmesi için ön hipofiz bezini uyarır ve
- ACTH da gidip kortizol üretmesi için adrenal bezini uyarır.
- Kortizol düzeyi yükselince hipotalamusa ve ön hipofize "Hey çocuklar, destek ulaştı. Şimdi bir süreliğine üretimi durdurabilirsiniz" mesajı iletilir.
Kortizol düzeyleri çok uzun süre çok yüksek seyretmişse, bu geri bildirim mekanizması karışabilir. Bunu insülin direnci gibi düşünebiliriz. Yani, çok uzun süre, her gün kekler, şekerlemeler yenilirse, insülin direnci gelişir ve kan şekeri ancak ilaçlarla ya da beslenmede büyük çaplı bir düzenlemeyle kontrol altına alınabilir. Aynısı kortizol ve adrenal bezi için de geçerlidir.
Stres uzun süre bizi etkisi altında tutarsa, vücudumuz artık bununla başa çıkamaz. Kortizol üretimi tavan yapabilir, vücut yeterli kortizol üretemeyebilir ya da gece uyumaya çalışıldığında, kortizol düzeyi iyice artıp sabah kalkınca hiç kalmayabilir!
kortizol ve adrenal sistemi hassas ve karmaşıktır. Kortizol olmadan vücut her gün karşılaştığı stresle baş edemez. Zihne ve vücuda kötü davranıldığında, eninde sonunda bunun bedeli ödenir.
Sadece dört saatlik uykuyla spor salonuna gidilirken ya da yeterli zaman olup olmadığı düşünülmeden bir iş kabul edilirken; bu konu da akıldan çıkarılmamalı!
Sağlık ve zindelik hedefleri asla unutulmamalı!
Kaynak: 1. The Institute of Functional Medicine, Textbook of Functional Medicine, (Gig Harbor, WA: 2010) / Ocak 2016
Cember-Online, 13.12.2024
Konuyla ilgili tüm soru veya önerileriniz için, bizimle temasa geçebilirsiniz: cember@cember-online.com
Tweet |